Özgür Akıl: “YENİ ÇAĞIN SESSİZ SAVAŞLARI”
Diğer Haber Kategorileri
Özgür Akıl: “YENİ ÇAĞIN SESSİZ SAVAŞLARI”
"𝐍𝐚𝐝𝐢𝐫 𝐄𝐥𝐞𝐦𝐞𝐧𝐭𝐥𝐞𝐫 𝐯𝐞 𝐘𝐞𝐧𝐢 𝐉𝐞𝐨𝐩𝐨𝐥𝐢𝐭𝐢𝐤 𝐒𝐚𝐭𝐫𝐚𝐧ç"
ABD ve Çin arasında, görünmeyen ama çok değerli bir savaş yürütülüyor.
Eskişehir-Bursa hattı neden stratejik?
Bugünün dünyasında rekabet artık sadece enerji hatlarında, sınır ötesi operasyonlarda ya da diplomasi masalarında yaşanmıyor. Gözle görülmeyen ama her teknolojinin kalbinde yer alan bir unsur, küresel güç mücadelesinin merkezine yerleşti: Nadir Toprak Elementleri (NTE). Artık modern yaşamın sessiz ama vazgeçilmez aktörleri onlar. Teknolojik üstünlük, askeri caydırıcılık, dijital dönüşüm ve yeşil enerji gibi çağımızın belirleyici alanları bu elementler olmadan sürdürülemez.
Dünyanın Peşinde Olduğu Gizli Hazine
Nadir toprak elementleri, doğada az miktarda bulunan ama teknoloji için kritik öneme sahip 17 özel metali kapsıyor. Özellikle Neodim (Nd), Disprosyum (Dy), Praseodim (Pr) ve Seryum (Ce) gibi elementler; rüzgar türbinlerinden cep telefonlarına, savunma sistemlerinden elektrikli araçlara kadar hayatımızın her alanında aktif görev alıyor. Örneğin:
• Neodim: Elektrikli motorlarda ve rüzgar türbinlerinde kullanılan güçlü mıknatısların temelidir.
• Disprosyum: Yüksek sıcaklıklara dayanıklı mıknatıs üretiminde yer alır. Askeri savunma sistemlerinde kritik rol oynar.
• Praseodim: Uçak motorları ve lens teknolojilerinde kullanılır.
• Seryum: Araç egzoz sistemlerinde ve cam parlatma işlemlerinde kullanılır.
Çin, bugün bu elementlerin dünya üretiminin yaklaşık %60 ila %70'ini kontrol ediyor. Bu durum, ABD başta olmak üzere pek çok ülkeyi yeni kaynak arayışlarına itmiş durumda. ABD’nin 11 Eylül sonrası Ortadoğu, Güney Asya ve Doğu Avrupa’da yürüttüğü milyarlarca dolarlık operasyonların bir bölümü de bu elementlere erişim stratejisiyle doğrudan bağlantılıdır.
Türkiye: Stratejik Konumun ve Kaynağın Buluştuğu Yer
Bu bağlamda dikkatler son dönemde bir kez daha Türkiye’ye çevrildi. Özellikle Eskişehir ve Bursa çevresi, bilimsel raporlarda yüksek potansiyelli NTE rezervlerine ev sahipliği yapan sahalar olarak öne çıkıyor. Son yıllarda bu bölgelerde yaşanan çevresel olaylar ve maden ruhsat tartışmaları da kamuoyunun ilgisini bu alanlara yoğunlaştırdı.
Türkiye, yalnızca yeraltı kaynaklarıyla değil, aynı zamanda jeopolitik konumuyla da küresel NTE rekabetinde önemli bir aktör olma potansiyeline sahip. Orta Koridor’un kavşağında yer alan bir ülke olarak, doğu ile batı arasındaki teknoloji ve üretim zincirinin vazgeçilmez halkası olabilir.
Yeni Bir İktisadi Modelin Eşiğinde
NTE alanında atılacak adımlar, Türkiye’nin ekonomik geleceği açısından da belirleyici olacaktır. Bu stratejik kaynakların doğru planlama, çevresel sürdürülebilirlik ve ulusal çıkarlar doğrultusunda değerlendirilmesi; hem ekonomik büyümeyi hızlandırabilir hem de teknolojik dönüşümde Türkiye’yi bağımlı değil yön belirleyen bir aktör haline getirebilir.
Bu süreçte atılacak diplomatik adımlar, ABD ve Avrupa ile ilişkileri yeni bir eksene oturturken; Asya-Pasifik bölgesindeki gelişmeleri de yakından takip etmeyi gerektiriyor. Çin, Pakistan ve Hindistan hattındaki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı sürecinde Donetsk çevresindeki rezerv mücadelesi ve Avrupa Birliği’nin tedarik zinciri planlamaları, Türkiye'nin pozisyonunun daha da kritik hale gelmesine yol açtı.
Sadece Ekonomi Değil, Jeopolitik Vizyon Meselesi
Nadir toprak elementleri sadece birer maden değil; aynı zamanda birer jeopolitik güç, ekonomik kalkınma aracı ve ulusal güvenlik meselesidir.
Türkiye'nin bu kaynakları nasıl yöneteceği, hangi aktörlerle nasıl iş birliklerine gideceği, yalnızca bugünkü büyüme rakamlarını değil, gelecek kuşakların refahını ve bağımsızlığını da şekillendirecektir.
Bu nedenle konuya sadece teknik değil, stratejik bir akılla yaklaşmak gerekiyor. Bu süreci doğru okuyanlar, Türkiye’nin geleceğini planlamada söz sahibi olacak. Aksi halde bu fırsat, başkalarının elinde şekillenecek ve bir kez daha dışa bağımlı bir modelin içinde debelenmeye devam edeceğiz.
Türkiye, bu dönemde tarihsel hafızasını, bilimsel gücünü ve stratejik konumunu birleştirerek kendi oyununun kurallarını yazma şansına sahiptir. Bu şans, akılcı ve vizyoner bir yaklaşımla değerlendirildiğinde; sadece madenler değil, bir ülkenin kaderi yeniden şekillenebilir.
Dipnot:
Bu yazı, Türkiye’nin stratejik kaynak yönetimi, teknoloji politikaları ve küresel NTE rekabeti ışığında şekillenen yeni dönem arayışına katkı sunmayı hedeflemektedir.
Yazan: Özgür Akıl / Sosyolog
Tarih: 03 Ağustos 2025