Ömer Kırımoğlu: “BERGEN”
Diğer Haber Kategorileri
Ömer Kırımoğlu: “BERGEN”
Belgin Sarılmışer veya bilinen sahne adıyla Bergen, 14 Ağustos 1989’da Pozantı, Adana’da vefat etti. Türk arabesk-fantezi şarkıcısı.
Arabeskin Kraliçesi ve Acıların Kadını olarak da bilinen Bergen, 1986'nın sonlarında yaptığı "Acıların Kadını" albümü ile büyük ün kazanmıştır. Kendisine şiddet uygulayan eşi tarafından öldürülen sanatçı, Türkiye’de kadına karşı şiddetin sembol isimlerinden ve yüzlerinden birisidir.
15 Temmuz 1959'da Mersin'de yedi çocuklu bir ailenin son çocuğu olarak doğdu. Ailesi ona "Belgin" adını verdi. Altı yaşındayken anne ile babası boşanınca 1966 yılında annesi Sebahat Çakır ile birlikte Ankara'ya yerleşti. İlköğrenimini Ankara'da, Yenimahalle Yunus Emre İlkokulu’nda tamamladı.
İlkokul yıllarında mandolin çalıp şarkı söyleyen Belgin'in müziğe yeteneğini fark eden öğretmenleri, onu konservatuvarda müzik eğitimi almaya teşvik etti. Ankara Devlet Konservatuvarı'nın sınavlarına girerek, piyano bölümünü birincilikle kazandı. Bu okulda iki yıl piyano ve viyolonsel eğitimi aldı. Maddi sıkıntılar yüzünden okulu yarım bıraktı ve yaşını büyüterek bir müddet PTT'de memur olarak çalıştı.
1977 yılında arkadaşlarıyla eğlenmek için gittiği Feyman Gece Kulübü'nde arkadaşlarının isteği üzerine sahneye çıkmasının ardından kulüp sahibi İlhan Feyman'dan orada çalışması teklifini kabul etmesiyle sahne hayatı başladı. Feyman Gece Kulübü'nde Grup Lokomotif orkestrası ile birlikte Türk sanat müziği, Türk hafif müziği ve dönemin modası olan aranjman parçalar seslendirdi. Sahnede "Bergen" adını kullandı.
Bergen saldırıdan önce:
Feyman Gece Kulübü'ndeki çalışmasının ardından Adana'daki Kuyubaşı Gazinosu'ndan gelen çalışma teklifini kabul etti. Adana'da birlikte çalıştığı sanatçı Dilber Ay ile yakın bir dostluk kurdu. Çalıştığı mekânda her gece ısrarla onu dinlemeye gelen ve çiçekler gönderen Halis Serbest ile tanıştı. Adana'daki gazinoda 8 aylık çalışması karşılığında kendisine verilen otomobilin iş sonunda elinden alınması ve borç içinde kalması üzerine, kendisine ilgi gösteren ve koruyan Halis Serbest'le evlenmeyi kabul etti. Evli ve üç çocuk sahibi olan Serbest'in kandırarak sahte bir nikâh kıydığı Bergen, birçok kez Serbest'in şiddetine uğradı.
Nikâhlarının sahte olduğunu öğrenince Serbest'le ilişkisini sonlandırıp Ankara'ya döndü. Bergen, Ankara'ya döndükten sonra 1979'da Başkent Gazinosu'nda Bülent Ersoy, İbrahim Tatlıses ve Müjde Ar'ın bulunduğu kadroda uvertür sanatçı olarak sahne çıktı.
Eşinden boşanan Halis Serbest'e, kendisine uyguladığı şiddete rağmen aşık olduğunu söyleyen Bergen, 9 Ocak 1982'de onunla resmen evlendi. Ancak gördüğü şiddet nedeniyle bir süre sonra eşinden ayrı yaşamaya karar verip Ankara'daki sahne çalışmalarına döndü. Atlas Plak şirketinden "Şikâyetim Var" adlı albümü çıkardı.
Kezzaplı saldırı:
Bergen, 31 Ekim 1982'de çalışmak için İzmir'de olduğu sırada, onu terk etmesini hazmedemeyen eşinin azmettirdiği bir kiralık katilin kezzap saldırısına uğradı. Saldırı; Bergen ve annesi Alsancak’ta New York adındaki pavyonun kapısında bir taksiye binmek üzere iken Halis Serbest'in tuttuğu kiralık katil tarafından gerçekleştirildi.
"Arabesk kraliçesi" oluşu:
Uğradığı saldırıdan sonra ismi gazetelere yansıyan ve ülke çağında tanınan Bergen, gördüğü tedavinin ardından gazinocu Cengiz Özşeker'in ikna etmesi sonucu tekrar sahneye çıkmaya karar verdi. 1985'e kadar Özşeker'in sahibi olduğu mekanda sahneye çıkarak şarkılarını seslendirdi.1983'te 12 şarkı içeren "Kardeşiz Kader" adlı albümü Özşeker'le birlikte İzmir'de kısıtlı bir bütçeyle hazırladı. Saçının perçemiyle gözünü kapattığı o görüntüsüyle görünür olmaya başlayan sanatçı bir ikona dönüştü.
1986'nın sonlarında yaptığı "Acıların Kadını" albümü ona büyük ün getirdi. 1 milyondan fazla satan albümün gördüğü ilgi üzerine, sanatçıya "1986 Yılı Albümü En Çok Satan Arabesk Kadın Sanatçı" unvanıyla Altın Plak ve Altın Kaset ödülü verildi.
Son yılları ve öldürülmesi:
Bergen, 1987'de Ülkü Erakalın'ın senaryosunu kaleme aldığı ve yönetmenliğini üstlendiği "Acıların Kadını" filminde kendi hayatını canlandırdı. Aynı yıl konser için gittiği Adana'da, sahneye çıkarken, gazinonun fotoğrafçısı tarafından bıçaklandı. Saldırıyı hafif yaralı olarak atlattı ve ayakta tedavi olduktan kısa süre sonra iyileşti. Bir dönem sahneyi bırakan sanatçı, Selami Şahin, Özer Şenay ve Cengiz Tekin'in yönetmenliklerinde sırasıyla "Onu da Yak Tanrım", "Sevgimin Bedeli" ve "İstemiyorum" adlı albümleri çıkardı.
Bergen, kendisine yönelik kezzaplı saldırının azmettiricisi Serbest'in, yakalanıp yedi yıl hapis cezası almasının ardından onunla ilişkisini sürdürdü Serbest'in 1988'de tahliye olması üzerine müzik ve sinemayı bıraktı. Ancak 1989 yılında eşinden boşandı ve yeniden çalışmaya başladı; eski eşi tarafından sürekli takip edildi. Son olarak "Yıllar Affetmez" adlı albümü çıkardı.
14 Ağustos 1989'u 15 Ağustos'a bağlayan gece, Adana'nın Pozantı ilçesinde boşandığı eşi tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Memleketi Mersin'de Şehir Mezarlığı'na defnedildi. Saldırıda annesi Sabahat Çakır da yaralandı. Toroslar, Mersin'deki asri anıt mezarlık ziyarete açıktır.
Cinayetten sonra yurtdışına kaçan katil Almanya‘da yakalanıp; 15 yıla mahkûm olmuştur. Cezası iyi halden 3 yıla indirilen katil, Almanya ve Türkiye'deki 16 aylık tutukluluk süresi göz önüne alınarak 7 ay hapis cezası almıştır.
Mezarı:
Bergen'in Mersin'de bulunan mezarı.
Sanatçının mezarı Mersin'de bulunmaktadır ve katilin tehditleri nedeniyle 6 kilitli bir kafesle korunmaktadır. Kardeşi bu durumla ilgili şöyle demiştir: "O adam, 32 yıl önce Belgin'i öldürmeden, gecenin ikisinde arardı telefonla "Kemiklerini size bırakmayacağım, onu öldüreceğim" derdi. Annem o mezara o kafesi onun için yaptırdı."