M. Erhan Durukan: “Gaziantep İl Sağlık Müdürü Tiryaki ile ayaküstü sohbet”

M. Erhan Durukan: “Gaziantep İl Sağlık Müdürü Tiryaki ile ayaküstü sohbet”

M. Erhan Durukan: “GAZİANTEP İL SAĞLIK MÜDÜRÜ TİRYAKİ İLE AYAKÜSTÜ SOHBET”

Bir için kahvesini içmek için yanına uğradığımız Gaziantep İl Sağlık Müdürü Ümit Mutlu Tiryaki ile kendiliğinden gelişen ve kendi döneminde yapılan işlere dair güzel bir söyleşi yaptık.

Bu güzel söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz:

“Sayın Tiryaki Dergimizin bu sayfasında görev süreniz boyunca Gaziantep’e yaptığınız hizmetleri konuşmak istiyoruz. Covid-19 Pandemisinin en kötü seyrettiği dönemde ilimize atandınız. O dönem neler yaşandı ve neler yaptınız kısaca bahseder misiniz?”

“Sayın Durukan size konuk olduğum için çok memnun olduğumu dile getirmek istiyorum. Gaziantep’e atandığım zaman covid vaka sayılarının en yüksek olduğu il burasıydı ne yazık ki. Hemen çalışmalara başladım. İlk önce sınırlı sayıda test dağıtıldığını ve yapılan test sayılarının az olduğunu ve bunun gerçek vaka sayısını bilmemizi engellediğini gördüm. Hemen kotaları kaldırdım ve gerçekten kaç vakamız olduğu ortaya çıkmaya başladı. Böylece hem tedavi edilmeleri hem de karantinaya alınmalarının önü açıldı ve hız kazandık. O dönemde sağlık çalışanları dâhil herkes bir korku ve bilinmezlik içindeydi. Bu nedenle Filyasyon çalışmalarına kimse gitmek istemiyor hatta beni hatırı geçecek kimselere aratıp görevlendirme iptal etmeye çalışıyordu. Bu işimizi aksatacağı için, eşim Fatoş hanımdan Filyasyon ekiplerine onu da yazdım. Böylece adaletli bir yaklaşım sergilediğimi gören herkes göreve gitmeye başladı. Süreç içinde vaka sayısı en yüksek il iken zamanla en iyi ilk 15 ilk içerisinde gittik geldik. Bu süreçte elimizde ki hastanelerin büyük bölümü eski ve yoğun bakım kapasiteleri yetersizdi. Özellikle Mücahitler Ek bina başta olmak üzere diğer tüm hastanelerde uygun alanları yoğun bakım servislerine çevirdik ve 81 Yoğun Bakım yatağını hizmete aldık, böylece hiçbir hastamız yoğun bakım beklerken kaybedilmedi ve başarılı bir süreç yönetimi yaptık. Yine Türkiye’de yalnızca Gaziantep’te uygulanan ama sonra farklı illerde de uygulanmaya başlanan Covid Evde Sağlık Ekiplerini kurduk ve yalnızca karantinada bulunan Kronik hastalığı olan ya da sağlık hizmeti alması gereken hastalarımıza hizmet verdik.

Sağlık Tesisleri’nin durumunu görünce bir çalışma yaptık ve yeni hastanelere ihtiyacımız olduğunu gördük. Şehir Hastanesi yapılacağı için il merkezinde yatırımlar askıya alınmıştı. Bunun üzerine dönemin Bakan Yardımcısı Sayın Halil Eldemir ile görüşerek durumun ciddiyetini anlattım. O da Sayın bakanımıza konuyu arz edince Merkez’de askıya alınan 25 Aralık Devlet Hastanesi 300 Yataklı Ek bina ve Cengiz Gökçek Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi 300 Yataklı Ek Bina yapım işleri ihaleye çıkıldı. Şu an her ikisinin de inşaatları devam etmekte olup 2 yıl sonra hizmete girecektir. Pandemi döneminde 112 ASHİ iş yükü de çok artmıştı. Uygun olan yerlere 3 yeni İstasyon açtık. Devam eden Göçmen Sağlık Merkezleri ve Aile Sağlığı Merkezleri’nin inşaatlarını hızla bitirerek hizmete aldık.”

“O zorlu süreci çok güzel idare ettiğiniz konusunda tüm şehir hemfikir, herkes adına teşekkür ederim. Peki Pandemi sonrası günümüze kadar neler yaptınız kısaca onu da anlatır mısınız?”

“Aslında yapılan işlerinin tamamını anlatmaya kalksam derginizin tüm sayfalarını bana ayırmanız gerekir. Ama kısa kısa ve ana başlıklarla Müdürlüğümüze ve bağlı sağlık tesislerine kazandırdıklarımızı söylemek isterim. Kurumların en büyük ihtiyaçlarından biri araçlar. Görev yaptığım dönemde bir STK üzerinden 3 adet 16+1 minibüs hibe edilmesini sağladım. Yine deprem felaketi esnasında Mobil Sağlık Hizmetlerinde kullanılmak üzere Kamyonet tarzı bir Mobil Sağlık aracını Müdürlüğe bağışlanmasını sağladım. Pandemi sürecinde en önemli konulardan biri Covid testlerinin hızlı ve zamanında yapılmasıydı bunun içinde tanıdığım iş insanları ile görüşerek 1 adet PCR Cihazı ve 300.000 test kiti alınmasını sağladım. Bilgisayar İhtiyaçlarımız vardı ve yine o dönemde 30 takım, bu zamana kadar da toplamda 50 takım bilgisayar bağışlanmasını sağladım. Yine bulduğum hayırseverler Klima, Yoğun Bakım hasta Yatakları, Çalışma Masa ve Sandalyeleri aldılar. Göreve geldiğim günde bu zamana kadar 21 Aile Sağlığı Merkezi, 3 Göçmen Sağlığı Merkezi açtık. Karşıyaka’da bulunan Şehitkamil ADSM Semt Polikliniğini daha kaliteli hizmet vermek ve kapasitemizi arttırmak için ayrı bir ADSM olarak açtık ve hizmete aldık. 38 Ambulans ve 2 UMKE aracını ilimize kazandırdık. 25 Aralık Devlet Hastanesine.

Kamu Hastanelerinde ilk defa olan ESWL Cihazını kazandırdık. Cengiz Gökçek Hastanesinde atıl olarak bulunan Angio Cihazı aktif hale getirildi. Angio yapılmaya başladı ve Kalp Damar Cerrahisi hizmeti başladı. Şu ana kadar 200 civarında ameliyat yapıldı. Son dönemde deprem nedeniyle Ersin Aslan Ana bina kullanım dışı kalınca Hasta yoğunluğunu göz önünde bulundurarak Mücahitler Ek binaya Hayırsever bir STK üzerinden 21 yeni poliklinik açılmasını sağladık. Yine bu dönemde bir STK’ya 30 tane Küvöz bağışı yaptırdım.

6 Şubat Deprem felaketinde de yaptığımız çalışmalar ile halkımızın ve vatandaşlarımızın takdirini kazandık ve zor koşullarda en iyi sağlık hizmetini sunmayı başardık. Suriye sorumluluk sahamızda yaptığımız çalışmalarla bakanlık tarafından diğer illere örnek gösterilen hizmetler başardık. BU hizmetlerin hemen hemen tamamını STK’lar üzerinden yürüttük ve devlemizin on milyonlarca dolar kar etmesini sağladık. Bunların dışında bakanlık ile sık sık yaptığım görüşmeler ve hemen hemen her ay yaptığım ziyaretlerle ilimiz sağlık tesislerine BT ve MR Cihazları Diyaliz Cihazları USG Cihazları, Küvözler, Göz muayne cihazları, Anestezi Cihazları, FAKO cihazı ve adını hatırlayamadığım onlarca Tıbbi cihaz kazandırdık. Bunlar ilk anda siz sorınca aklıma gelenler daha da o kadar çok şey var ki dediğim gibi ayrıntılı anlatmaya kalksam sayfalar yetmez. Belki başka bir zaman ayrıntıları gene sizinle paylaşırız.

“3 yılda çok büyük işlere imza atmışsınız ellerinize emeklerinize sağlık. Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?”

“Ben Devletimi ve Milletimi düşünerek mesai mefhumu gözetmeden çalıştım çabaladım. Yaklaşık 13 yıl süren bir yöneticilik geçmişim var. Bu sürede gerek kendimden gerek eşim ve kızımdan gerekse zamanımdan çok özveride bulundum. Maddi ve manevi hep kendimden verdim. Vicdanen işimi iyi yapmış olmanın rahatlığı ve hafifliği dışında bir kazancım olmadı ama ben böyle mutluyum. Bu Ülke ve Milletimiz her şeyin en iyisini hak ediyor. Bunun için çalışan herkesten Allah razı olsun. Desteklerini esirgemeyen başta eşim ve küçük kızım olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Sizlere de iyi çalışmalar diliyorum.”

 

Scroll to Top