Adil Özkeçeci: “ZAVALLI SERMAYE”

Adil Özkeçeci: “ZAVALLI SERMAYE”

Sermaye çok ürkek bir nesnedir. İşlevi ise çok yaygın bir yelpazenin içerisidir. Tüm yaşantılarımızın her evresinde, onun varlığından, fiziki gücünden destek alarak çalışmalarımıza yön buluruz.

Sermayenin azlığı bir dert, çokluğu çok dert. Herkes karınca kaderince bu varlığını emeğiyle, düşüncesiyle katma değer yaparak, verimden, hem ulusuna, hem de kendisine fayda sağlar. İnsanoğlu bu değerini genelde iyi kullanma, iyi yönlendirme gayesine ulaşmak için durmadan araştırır. Hırs ve ihtiraslar, bazen insanları bu gayelerinden uzaklaştırmaktadır.

Daima kolay kazanç kapıları araştırılır. Genelde nefisleri kendilerini daima komşularının ve yakın dostlarının kazançlarına gösterdikleri hasetliklerinden olsa gerek, daima komşunun tavuğunu kaz görme misali, bir atmosfer içerisinde; mevcut işini terk etmek dahil, çeşitli yüzeysel fikirlerle bilmediği işlerin ağır yükü altına hemen giriverirler.

Bu görüntüde yüzlerce kişi ve kuruluşlar, saymakla bitmeyecek kadar çoktur. Her sektörde, plânsız, programsız, varsa yoksa sermaye sahipliğinden başka bir bilgisi olmayan bu kişi ve kuruluşlar, işgal ettikleri sektörün, dinamizmine engel teşkil etmektedirler; yatırım bedelinin, sermayesinin, kendi kendini amorti edebilmesi için, her türlü arayışlar içerisinde…

Emeğin, sosyal ücretin, verginin, gramajın, fiziki görüntünün, en asgari tasarım içerisinde üretilen ürün yelpazeleri, serbest piyasa ekonomisine vurulan darbelerle yılların birikimi, sektörel bazda yığılmalar neticesi, günümüzdeki tüm sektörlerin genel yapılarının bozulmasın temel teşkil etmektedir.

Aslında günümüzdeki bu temel ekonomik sorunların kaynağına inildiğinde, bu bilinçsizce yönlendirilen sermayelerin olumsuzlukları gösterilebilmelidir. Bir ekonomik darboğaz, bu tür işletmeleri daha da çok zorlamaktadır. Bu darboğazlar içerisinde kurduğu bu tesisi elden çıkarmak istese de, hurda fiyatına satamayacağı makinelere bakarak, iç geçirmesi aslında doğaldır. Lâkin bütün kabahati hükûmetlerin ekonomik kararlarına yüklemek, elbette haksızlık olur. Sen sağlığını koruyamazsan, doktor sana ne yapsın, bu kadar basit. Biz yine de hep doktorda kabahat buluruz… Şimdi bas bas bağırıyoruz. Hepimiz suçluyuz, kapasitelerimizin çok çok üstündeki bu arayış ve bilinçsiz yatırımlarımızın elbette sıkıntılarını, bizleri geriye veya ileriye harekât tarzıyla aşılmasına gayret sarf etmeliyiz.

Zavallı sermayeyi tedirgin etmeden, ona huzurlu bir ortam sağlayarak, Türk ekonomisine, milli gelirine güç katalım.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Scroll to Top