Özgür Akıl: “ORTADOĞU’DA FIRTINA KAPIDA”

Özgür Akıl: “ORTADOĞU’DA FIRTINA KAPIDA”

Özgür Akıl: “ORTADOĞU’DA FIRTINA KAPIDA”

Sessizlik, Bazen En Yüksek Çığlıktır

Ortadoğu’nun gökyüzü bazen pırıl pırıldır; ama bulutların ardında fırtına birikir. Tarih, bu topraklarda sessizlikten sonra kopan fırtınaların nice şehirleri yerle bir ettiğini defalarca gösterdi.

Bir diplomatın köydeki çobana “Barış gelecek mi?” diye sorması üzerine aldığı cevap gibi:

“Bilmem, ama koyunlar sakin, köpekler sessiz… Sessizlik çoğu kez fırtınanın habercisidir.”

Bugün Süveyda’da olan da tam budur: Dışarıdan bakınca durgun, ama alt katmanda kaynayan bir kriz.

  1. Dürzi Liderin Sesi: Yerelden Küresele

Süveyda’nın ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri, İsrail’in müdahalesini “insani” diyerek teşekkürle karşıladı ve bağımsız bir uluslararası soruşturma talep etti. Bu açıklama, yerel bir olayı uluslararası hukuk sahnesine taşıyacak kadar güçlüydü.

Atasözünde denir ki: “Taş yerinde ağırdır.” El-Hicri’nin sözleri, yerinden ve zamanından gelen bir çağrının, dünya gündeminde nasıl yankı bulabileceğini gösterdi.

  1. Büyük Güçlerin Masasında Süveyda

Süveyda’daki gelişmeler, bir satranç tahtasında oynanan çok katmanlı oyuna dönüştü:

  • ABD, olayı “yanlış zamanda yapılan ama etkisi büyük” olarak niteledi; Türkiye ile Şam arasında bir savunma paktı olmadığını vurguladı.
  • İsrail, gelişmeleri uluslararası hukuka taşıyarak diplomasi masasında üstünlük arayışında.
  • Rusya, Şam’a destek için önce kendi taleplerinin yerine getirilmesini şart koşuyor.
  • Türkiye, SDG’ye karşı doğrudan savaşa girmek yerine Şam’a lojistik ve teknik destek vererek “danışman” rolünü benimsiyor.

Her taşın farklı bir hamlesi, her hamlenin farklı bir hesabı var.

  1. SDG’nin Tehdit Kartı ve Ankara’nın Hamlesi

SDG, geçmişte HTŞ ile yapılan görüşmelere ait kayıtları yayınlamakla Şam’ı tehdit ediyor. Ankara ise karşılıklı saldırı garantisi olmayan, ama savunma iş birliğini içeren bir anlaşmayla sahadaki manevra alanını geniş tutuyor.

Türk atasözü der ki: “Su uyur, düşman uyumaz.” Türkiye de bu bilinçle temkinli adımlar atıyor.

  1. Diplomasinin Arka Koridorları
  • İngiltere, Colani’ye “Ya biz, ya Rusya” diyerek net bir tavır aldı.
  • Çin, BM’de Şaraa üzerindeki yaptırımların kaldırılmasına veto koydu; arkasında Rusya vardı.
  • Rusya, güneyde İsrail’e güven vermeyecek şekilde dengede duruyor.

Bu koridorlarda fısıldanan her cümle, sahada bir hamleye dönüşebilir.

  1. Colani’nin Yalnızlığı

Bir zamanlar herkese söz vererek zaman kazandığını düşünen Colani, bugün yalnız:

  • Suudi Arabistan desteğini azalttı,
  • Katar huzursuz,
  • Türkiye rahatsız,
  • İngiltere elindeki kozları tüketti.

Avrupa kendi sorunlarına gömülmüş durumda, ABD’de Barrack görevden ayrılıyor, Trump ilgisiz. Geriye tek etkin aktör kaldı:

İsrail. Netanyahu’nun Tevrat’a atıfta bulunan sert söylemleri, inanç ile stratejinin nasıl iç içe geçtiğini gösteriyor.

  1. Alma Raporu: Karanlık Ufuklar

İsrail merkezli Alma Araştırma Merkezi, Süveyda’daki gelişmelerin “çocukların saçlarını ağartacak” türden olabileceğini belirtiyor. Kaos öyle büyük olabilir ki, Şam halkı kendi şehirlerine SDG’nin girmesini isteyebilir.

  1. Suriye’nin Kuzeyinde Savaş Sinyalleri

Bir önceki makalemde (29 Temmuz 2025 - “Rojava’da Saatli Bomba Kuruldu”) belirttiğim gibi, 2025 Eylül ortasında büyük bir çatışma neredeyse kesinleşmiş durumda.

  • SDG, mevcut hükümetle yaptığı anlaşmayı bozdu.
  • Aşiret reisleri hükümete destek açıklamaları yaptı ve topyekûn SDG’ye karşı saldırı sinyali veriyor.
  • YPG–HTŞ gerginliği tırmanıyor.

Halep’in Şeyh Mahsut ve Eşrefiye mahallelerinde güvenlik önlemleri arttı, askeri yığınaklar yapılıyor.

  1. Türkiye İçin Fırsatlar ve Riskler

Bu çatışma Türkiye için hem fırsatlar hem de riskler barındırıyor:

Fırsatlar:

  • İki cepheli yıpratma: YPG ve HTŞ birbirini zayıflatırken Türkiye doğrudan çatışmaya girmeden avantaj sağlayabilir.
  • Operasyon imkânı: Tel Rıfat–Menbiç hattında ani bir harekât, YPG’nin kritik savunma noktalarını düşürebilir.
  • Psikolojik üstünlük: “Oyunu kuran taraf” algısı, hem sahada hem diplomasi masasında Türkiye’ye güç kazandırır.

Riskler:

  • Rusya’nın YPG’ye destek verme ihtimali,
  • ABD’nin devreye girmesi,
  • Sivillerin göç etmesiyle oluşacak insani yük.

Son Söz: Sessizlik Bir Uyarıdır

Bugünkü sessizlik, huzurun değil; yaklaşan fırtınanın habercisi.

Süveyda’dan Halep’e uzanan bu çizgi, sadece yerel bir çatışma değil; büyük güçlerin hesapla ördüğü bir ağdır.

Atasözünde denir ki: “Akıl akıldan üstündür.”

Bu krizde de akıl, soğukkanlı ve stratejik adımlar atabilende olacak. Yanlış bir hamle, oyunu bitirebilir.

ÖZGÜR AKIL/SOSYOLOG

14.08.2024

Scroll to Top