Özgür Akıl: “PKK ve Ateşkes: Türkiye Nasıl Bir Yol Haritası Çizmeli?”

Özgür Akıl: “PKK ve Ateşkes: Türkiye Nasıl Bir Yol Haritası Çizmeli?”

Özgür Akıl: “PKK ve Ateşkes: Türkiye Nasıl Bir Yol Haritası Çizmeli?”

Tarih boyunca terör örgütleri, "ateşkes" kavramını barışın bir başlangıcı olarak değil, yeni bir hazırlık dönemi olarak kullanmıştır. PKK’nin geçmişi de bu gerçeği doğruluyor: Örgüt, çatışmasızlık dönemlerini silahlanma, şehir yapılanmalarını güçlendirme ve yeni bir strateji geliştirme fırsatı olarak değerlendirmiştir.

Son açıklamasında PKK, yeniden ateşkes ilan ettiğini duyurdu. Peki, bu gerçekten barışa yönelik samimi bir adım mı, yoksa yeni bir taktik mi? Geçmiş örnekler ve örgütün bugünkü söylemleri, PKK’nin yine zaman kazanmaya çalıştığını gösteriyor.

PKK'nin Geçmişteki Ateşkes Süreçleri: Barış mı, Hazırlık mı?

PKK’nin geçmişte ilan ettiği ateşkes süreçlerine baktığımızda, bunların her seferinde yeni bir hazırlık dönemi olduğu görülüyor:

1993 Ateşkesi: Barış Görüşmeleri ve Sonrası

  • Turgut Özal ile yürütülen barış görüşmeleri sırasında PKK, barış mesajları verdi.
  • Ancak Özal’ın ani ölümü sonrası örgüt, 1994 yılında büyük saldırılar başlattı.

2006 Ateşkesi: KCK Yapılanması Güçlendirildi

  • Resmi olarak ateşkes ilan edildi.
  • Ancak PKK bu dönemde şehir yapılanmalarını (KCK) güçlendirdi ve yeni kamplar kurdu.

2013-2015 Çözüm Süreci: PKK’nin En Büyük Silahlanma Dönemi

Bu süreçte PKK, tarihinin en büyük hazırlığını yaptı:

  • Silah ve mühimmat depoları oluşturuldu.
  • Beton tüneller ve sığınaklar kazıldı, hendekler hazırlandı.
  • 2015’te süreç çöktüğünde, PKK şehir savaşına hazırdı.

Özetle, PKK’nin ateşkes ilan ettiği her süreç, yeni bir saldırı döneminin habercisi olmuştur.

PKK’nin Son Açıklaması Ne Anlama Geliyor?

PKK, 1 Mart 2025 tarihli açıklamasında, Öcalan’ın çağrısını "Çağın Manifestosu" olarak kabul ettiğini duyurdu. Ancak açıklama, barıştan çok yeni bir sürecin kodlarını içeriyor:

  • Ateşkes ilan ediliyor ama silah bırakma taahhüdü yok.
  • "Üzerimize saldırı olmadıkça" ifadesiyle, silahlı eylemleri tamamen bırakmadıklarını belirtiyorlar.
  • Öcalan’ın süreci yönetmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu, örgüt içindeki liderlik krizini önleme ve Öcalan’ın etkisini koruma hamlesi olabilir.
  • Kadınlar ve gençler mücadeleye çağrılıyor. PKK, sivil yapılanmalarını güçlendirmek için yeni bir mobilizasyon çağrısı yapıyor.

Bu açıklamalar, PKK’nin tamamen silah bırakmadığını, aksine yeni bir strateji geliştirdiğini gösteriyor.

PKK'nin Yeni Stratejisi: Zaman Kazanma ve Güç Toplama

PKK’nin bu hamlesi, Türkiye’nin askeri operasyonlarını durdurmaya ve yeni bir pazarlık süreci yaratmaya yönelik bilinçli bir taktik olabilir. Örgütün olası hedefleri şunlar:

  • Türkiye’nin operasyonlarını yavaşlatmak ve uluslararası baskıyı artırmak.
  • DEM Parti ve diğer unsurlar üzerinden siyasi gücünü korumak.
  • Silahlı mücadele yerine şehir yapılanmalarını güçlendirmek.
  • Uluslararası desteği artırmak için “barış süreci” söylemini kullanmak.

Geçmiş deneyimler, PKK’nin hiçbir zaman silahı tamamen bırakmadığını gösteriyor. Ateşkes süreci, daha büyük bir çatışmaya hazırlanmak için kullanılan bir taktik olabilir.

Bölgesel Dengeler: PKK ve Su Savaşları

PKK, sadece bir terör örgütü değil; büyük güçlerin Orta Doğu’daki çıkarlarına hizmet eden bir araç.

Fırat ve Dicle nehirleri, sadece su kaynakları değil, jeopolitik bir savaş alanı.

  • PKK’nin Suriye’deki YPG/SDG yapılanması, örgütün gücünü kaybetmemek için oluşturulan yeni bir merkez.
  • Batı’nın PKK’yi desteklemesinin temel nedenlerinden biri, bölgesel su kaynaklarını kontrol edebilme stratejisi.

Bu nedenle PKK, sadece bir "terör örgütü" olarak değil, Orta Doğu’daki güç savaşlarında kullanılan bir taşeron olarak görülmeli.

Türkiye'nin Muhtemel Hamleleri: Nasıl Bir Yol Haritası Çizilmeli?

Türkiye, PKK’nin bu yeni stratejisine karşı dikkatli olmalı. Olası hamleler şunlar olabilir:

  • Örgütün gerçekten silah bırakıp bırakmadığını görmek için süreci dikkatle takip etmek.
  • PKK içinde bölünme yaratacak istihbarat ve psikolojik operasyonları artırmak.
  • Öcalan’ın serbest bırakılması taleplerini kesin şekilde reddetmek.
  • Suriye ve Irak’taki PKK varlığını zayıflatmak için askeri operasyonlara devam etmek.

Türkiye, PKK’nin "ateşkes" açıklamasına gereğinden fazla anlam yüklerse, örgütün yeniden toparlanmasına zemin hazırlanabilir. Ancak doğru stratejik hamlelerle, PKK’nin oyun planı bozulabilir ve sahadaki dengeler değiştirilebilir.

Sonuç: PKK Silah Bırakmıyor, Yalnızca Strateji Değiştiriyor

PKK’nin son açıklaması, barış sürecinin değil, yeni bir güçlenme sürecinin başlangıcı.

  • Silah bırakmıyor, yalnızca ateşkes ilan ediyor.
  • Öcalan’ın süreci yönetmesini şart koşarak örgüt içindeki liderlik mekanizmasını koruyor.
  • Türkiye’yi barış görüşmelerine zorlamak için diplomatik hamleler yapıyor.

PKK’nin geçmişte nasıl hareket ettiğini bilenler için, bu ateşkesin sadece bir hazırlık süreci olduğu açık.

Önümüzdeki süreç, Türkiye’nin bu taktikleri nasıl okuyacağı ve nasıl karşılık vereceğiyle şekillenecek. Eğer PKK’nin planı doğru analiz edilmezse, gelecekte daha büyük tehditlerle karşı karşıya kalabiliriz.

Tarih, bize defalarca gösterdi: PKK, sadece farklı bir yüzle, aynı oyunu oynamaya devam ediyor.

Scroll to Top