M. Erhan Durukan: “YILDIZ KENTER”

M. Erhan Durukan: “YILDIZ KENTER”

Diğer Haber Kategorileri

M. Erhan Durukan: “YILDIZ KENTER”

Yıldız KENTER, 11 Ekim 1928 tarihinde İstanbul’da doğdu. Yıldız Kenter, Türk tiyatro ve sinema sanatçısı. Aynı zamanda Devlet Sanatçısı'dır.

Yıldız Kenter’in asıl adı,  Ayşe Yıldız'dır. Annesi İngiliz Olga Cynthia (Turkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını aldıktan sonra adı Nadide Kenter olarak değişmiştir) ve babası Türk diplomatı Ahmet Naci Kenter'dir.

Yıldız Kenter, Ankara Devlet Konservatuarı Yüksek Bölümünü sınıf atlayarak bitirdi. 11 yıl Ankara Devlet Tiyatrosunda çalıştı. "Rockefeller" bursu kazanarak, American Theatre Wing, Neighbourhood Play House ve Actor’s Studio’da oyunculuk ve oyunculuk öğretiminde yeni teknikler üzerine çalışmalar yaptı. Ankara Devlet Konservatuvarı'na hoca olarak atandı.

1959'da Devlet Tiyatrosu’ndan ayrıldı. Muhsin Ertuğrul ile bir yıl çalıştı. Kardeşi Müşfik Kenter ve eşi Şükran Güngör ile Kent Oyuncuları Topluluğunu kurdu. Daha sonraki yıllarda sürekli olarak Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’de "Değişen Eğitim Metotları" ve "Oyunculuk Metotları" üzerine çalışmalar yaptı.

1962’de tiyatro hizmetlerinden ötürü “Yılın Kadını” seçildi. 1968’de İstanbul’da Kenter Tiyatrosunun binasının inşaatını tamamladı. Sinema oyuncusu olarak üç kez “Altın Portakal” ödülüne layık görüldü. Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya, Hollanda, Danimarka, Kanada, Yugoslavya ve Kıbrıs’ta İngilizce ve Türkçe oyunlar sergiledi.

100’ün üstünde oyun oynadı. 100’e yakın oyun sergiledi. Shakespeare, Çehov, Brecht, Inoesco, Pinter, Albee, Tennessee Williams, Alan Ayckbourn, Arthur Miller, Brian Freil, Neil Simon, Athol Fugard, Sergey Kokovkin gibi pek çok yazarların yanı sıra Melih Cevdet Anday, Necati Cumalı, Güner Sümer, Adalet Ağaoğlu, Zeki Özturanlı, Güngör Dilmen, Muzaffer İzgü gibi pek çok Türk yazarının oyunlarını da sahneye koydu, oynadı.

1984 de Roma’daki İtalyan Kültür Birliğince “Adalaide Ristori” ödülüne layık görüldü. Profesör Yıldız Kenter, 37 yıldır sahne hocalığı yapmaktadır.

1989 yılında, Korsika - Bastia Film Festivalinde “Hanım” filmindeki rolüyle “En İyi Kadın Oyuncu” ödülünü aldı.

1991 yılında tiyatro sanatına hizmetlerinden ötürü Uluslararası Lions Kulübünün “The Melvin Jones” ile ödüllendirildi. İki kez Ulvi Uraz “En İyi Kadın Oyuncu”, üç kez de aynı dalda Avni Dilligil ödülüne laik görüldü.

1994’de “Konken Partisi” oyunundaki Fonsla rolü ile “Olağanüstü Yorum” ödülünü aldı. Finlandiya Dünya Kadın Kuruluşu tarafından yüzyılın en başarılı yüz kadınından biri olarak onurlandırıldı. 1995’de Kültür Bakanlığınca, tiyatro sanatına katkılarından ötürü “Onur” ödülüne layık gördü. Profesör Kenter’e aynı yıl tiyatro sanatına katkılarından dolayı “Mevlana Kardeşlik ve Barış Ödülü” verildi.

1996’da Magazin Gazetecileri Derneği tarafından Ramiz ile Jülide’deki Jülide rolü için “En İyi Kadın Oyuncu” ödülü verildi. 19 Mayıs 1997'de Uluslararası İstanbul Festivali tarafından ömür boyu Tiyatro Sanatına katkısından dolayı verilen onur ödülü Yıldız Kenter’e Dame Diana Rigg tarafından takdim edildi.

1998’de Ankara Sanat Kurumu “Yılın Kadın Sanatçısı” ödülü, 1998 Muhsin Ertuğrul yaşam boyu tiyatro sanatına katkılarından dolayı onur ödülü, 1998 Cumhurbaşkanlığı Büyük Kültür ve Sanat Ödülü, “Martı” adlı oyunda Madam Arcadina rolüyle 1999, Afife Tiyatro Ödülleri - En İyi Kadın Oyuncu ödülü.

Yıldız Kenter, 1951 yılında Nesrin Sipahi’nin kardeşi Nihat Akçan’la evlendi. Yıldız Kenter’in ilk evliliğinden Leyla adında bir kızı vardır. 1965 yılında evlendiği Tiyatrocu Şükran Güngör ikinci eşidir.

Şükran Güngör, Yıldız Kenter’in en büyük aşkıydı

Tiyatro ve sinemanın usta oyuncusu, Yıldız Kenter’in 38 yıllık hayat arkadaşı, can yoldaşı Şükran Güngör, yakalandığı amansız hastalık nedeniyle 2002’nin eylül ayında 76 yaşındayken hayata veda etti.

Yıldız Kenter kardeşi Müşfik Kenter’in ölümüyle ilgili “Türkiye çok çok değerli bir sanatçısını kaybetti, siz ne kaybettiniz?” sorusuna;

“Bu nasıl bir şey biliyor musun? Evlat acısı gibi, anne acısı gibi. Hayatımın en büyük aşklarından biri ‘kırt’ diye kesilmiş oldu. Bir yerim koptu gibi” diye cevap veriyor.

Scroll to Top