M. Erhan Durukan: “TURGUT ÖZAL”

M. Erhan Durukan: “TURGUT ÖZAL”

M. Erhan DURUKAN: “TURGUT ÖZAL”

Halil Turgut Özal, 17 Nisan 1993’te Ankara’da vefat etti. Türk bürokrat, siyasetçi ve devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti'nin 8. Cumhurbaşkanı.

Bundan önce, 1983-1989 yılları arasında 5 yıl 10 ay boyunca başbakanlık ve aynı zamanda Anavatan Partisi Genel Başkanlığı görevlerinde bulunan Turgut Özal, cumhurbaşkanlığı görevi sürerken vefat eden Mustafa Kemal Atatürk'ün ardından, görevi başında vefat eden ikinci cumhurbaşkanıdır.

TURGUT ÖZAL’I RAHMETLE VE SAYGIYLA ANIYORUZ

Halil Turgut Özal, 13 Ekim 1927’de Malatya’da doğdu. 43. Türkiye Hükümeti döneminde Başbakanlık Müsteşarlığı ile DPT Müsteşar Vekilliği görevlerinde bulunmuştur. 12 Eylül Darbesi'nden sonra Bülend Ulusu tarafından kurulan hükümette Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı görevini üstlenmiştir. 1982 yılında bu görevinden istifa etmiştir ve 1983 yılında Anavatan Partisi'ni kurmuştur. Partisi 1983 Türkiye genel seçimlerinde % 45,14 oy almıştır ve 45. Türkiye Hükûmeti'ni kurarak Başbakan olmuştur. 1985 yılında yapılan kongrede tekrar ANAP genel başkanı seçilmiştir ve partisi 1987 Türkiye genel seçimlerinde %8.83 düşerek % 36,31'e gerilemiştir. 46. Türkiye Hükûmeti'ni kurarak tekrar Başbakan olmuştur.

Her zaman sivil yönetimi savunmuş ve halk tipi sivil kıyafetlerden hoşlanan Özal, 1989 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Başbakanlıktan ayrılmasına rağmen, siyasi olayların gelişmesinde belirleyici rolünü sürdürmüştür. Saddam Hüseyin'in Türkiye için büyük bir tehlike teşkil ettiğini ve Saddam'ın bölgeyi hâkimiyeti altında tutmasına izin verilemeyeceğini savunmuştur.

Vefatı:

Turgut Özal, 17 Nisan 1993 tarihinde 5 ülkeyi kapsayan 12 günlük Türkistan gezisinden sonra vefat etti. Cenazesine Türkiye'nin dört bir yanından yüzbinlerce kişi akın etti. Tören televizyonlardan canlı yayınlandı, ülkede 3 günlük yas ilan edildi. Dönemin Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, Turgut Özal ile de yakın dost olan George H. W. Bush beklentilerin aksine cenaze törenine katılmadı. "Öldükten sonra beni İstanbul’a defnedin, kıyamete kadar Fatih Sultan Mehmed'in manevi ruhaniyeti altında bulunmak istiyorum." şeklindeki vasiyetine uyularak kendisi tarafından yaptırılan eski başbakan Adnan Menderes'in anıtmezarının bulunduğu Topkapı'da, Vatan Caddesi üzerinde kendisi adına hazırlanan anıt mezara defnedildi.

Bir suikasta kurban gitmiş olabileceği de yıllardır tartışılmaktadır. Turgut Özal'ın limonatasına katılan arsenikle zehirlendiği iddiasını ortaya atan eşi Semra Özal, delil olarak da saç örneğini ABD'de tahlil ettirdiğini belirtmektedir. 2 Ekim 2012 tarihinde Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 19 yıl aradan sonra kabri açılmış olup ölümünün bir suikast olup olmadığının belirlenmesi için yapılan otopsi sonucunda Adli Tıp Kurumu araştırmalar ve bulgular sonucu zehir bulunduğunu ancak Özal'ın zehirden mi yoksa başka sebepten mi öldüğünü tespit edemediklerini açıklamıştır.

Özel hayatı:

Korkut Özal ve Yusuf Bozkurt Özal'ın ağabeyi olan Turgut Özal elektrik mühendisi olarak çalıştığı 1950 yılında Ayhan İnal ile evlenmiş ve ancak aynı yıl ikili boşanmıştır. Elektrik işleri Etüd İdaresi'nde çalışırken daire çalışanlarından Semra Özal ile tanışmış, 31 Mayıs 1954 tarihinde evlenmiştir. Bu evliliğinden Zeynep, Efe ve Ahmet Özal olmuştur.

1979 sonlarına doğru Başbakanlık Müsteşarı olarak atanan Özal, aynı dönemde Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı görevini de vekâleten yürütmüştü. Bu özelliği nedeniyle Özal, hem DPT Müsteşarlığı hem de Başbakanlık Müsteşarlığı yapmış Türkiye'nin tek başbakanı ve Cumhurbaşkanıydı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tahsin Tiryaki: “AFİF YESARİ”

Afif Yesari,16 Nisan 1922’de Elazığ’da doğdu. Türk yazardır.

Afif Yesari, yazar Mahmut Yesari'nin oğludur. Ortaokulu terk ederek eğitim yaşamına son verdi.

Afif Yesari, kendi kendini yetiştirdi. Tiyatro ve sinema oyunculuğu da içinde olmak üzere birçok iş yaptı. Yazılar yazdı, kitaplar hazırladı. Birçok çeviri yaptı. Bazılarını Muzaffer Ulukaya takma adıyla imzaladığı iki yüz kadar dedektif romanı (büyük bir bölümü sahte Mike Hammer romanları) yazdı.

Afif Yesari, Tanin, Son Havadis, Hürvatan, Dünya gazetelerinde ve Hayat dergisinde gazeteci-yazar olarak çalıştı. Dergi ve gazetelerde magazin, sinema eleştiri yazıları yazdı.

Gazetecilik dışında zaman zaman aktörlük yaptı; İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda, özel tiyatrolarda ve filmlerde rol aldı. Burada tanıştığı Suphi Kaner ile yakın bir dostluk kurdu.

Radyo oyunları ve skeçler kaleme aldı. İTÜ Televizyonu’nda yayımlanan ilk yerli TV oyununun senaryosunu yazdı. Düşünce Tiyatrosu adını verdiği tiyatroda diyalogu kaldırıp piyes kahramanının düşüncelerini spikerin ağzından aktaran bir tekniği ilk uygulayan oyun yazarı olarak ün kazandı. Bu tür tiyatro üzerine kurumsal yapıtlar da yayımladı.

Afif Yesari, 23 Ağustos 1989 tarihinde İstanbul’da vefat etti.

Kendi adıyla yazdığı bazı kitapları:

Öyküleri:

Tren Yolu (1949)

Hafta Tatili (1954)

Oyunları:

Olduğu Gibi (1966)

Uzak (1966)

Soytarının Biri (1967)

 

Röportaj Kitabı:

İşte Beyoğlu (1950)

Şiir Kitabı:

Boşluk (1970)

Gülmece Romanları:

Hengame (1979)

Şalter (1984)

Anı Kitapları:

İstanbul Hatırası (1987)

Çay ve Simit (1989).

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Scroll to Top